top of page

Meme ultrasonu, mamografi, emar ve tüm biyopsiler tek merkezde bir arada

Meme hastalıklarının tanı ve tedavisinde yaşanan en büyük sıkıntı, hastaların tek bir merkezde tüm işlemlerini yaptıramamalarıdır. Klasik olarak memede problemi olan bir hasta önce bir genel cerraha gider ve elle muayene olur. Daha sonra, mamografi ya da ultrason istenir. Bunlar için hastanın ayrı bir merkeze gidip sonuçları aldıktan sonra yeniden gönderen doktora dönmesi gerekir. Bu sonuçlara göre emar gerekirse, hastanın farklı bir merkeze emar için gitmesi ve randevu alması lazım gelir. Mamografi ya da ultrason sonucunda biyopsi istenirse, hasta bir kez daha farklı bir merkeze gitmelidir. Çünkü, radyoloji merkezlerinin çoğunda meme biyopsisi yapılamamaktadır ya da sadece ultrason rehberliğinde yapılabilmektedir. Oysa, biyopsilerin bazen mamografi, bazen de emar rehberliğinde yapılması gerekebilir. Sonuçta, radyolojik tetkikler ve biyopsi için hastalar birçok doktor ve merkez arasında mekik dokumak zorunda kalmaktadırlar.

Oysa, meme hastalıklarında tanı konulması, bütünüyle radyolojinin üstlenmesi gereken bir aşamadır. Çünkü meme hastalıklarında elle muayene bir ön incelemedir, tanı koyucu bir tetkik değildir. Teşhis ancak radyolojik yöntemlerle konabilir. Dolayısıyla, radyolog hastaların ultrason, mamografi, emar gibi tetkiklerini düzenli olarak yapmalı, şüphe varsa her türlü biyopsilerini yaparak kesin tanıyı koymalı ve eğer ameliyat gerekli ise ilgili doktorlara yönlendirmelidir. Tedavi aşamasına kadar yapılması gereken tüm işlemler, ideal olarak meme radyolojisi ile özel olarak ilgilenen uzmanlar tarafından yapılmalıdır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

bottom of page