Meme ağrısında kriyoablasyon (dondurma) yöntemi
Meme ağrısı çok sıktır, her 3 kadından ikisinde görülür, kadınlarda rahatsızlık yapabilir ancak genellikle günlük yaşamı etkilemez. Meme ağrısı olan kadınların %10 unda ise ağrı şiddetli olur ve yaşam kalitesini düşürür. Bu hastalarda, bitkisel ya da sentetik bazı ilaçlar önerilir ancak genellikle bunlar pek etkili olmaz. Ayrıca, hastalara çay, kahve, çikolata gibi bazı besinlerden uzak kalmaları önerilir. Ancak, bu tedbirlerin de yararı sınırlıdır, ayrıca kadınların genellikle çok sevdiği bu tür yiyecek ve içeceklerden uzun süre uzak kalabilmeleri de pek mümkün olamamaktadır. Sonuç olarak, toplumdaki kadınların önemli bir kısmı ciddi şikayet yaratacak ve yaşam kalitesini düşürecek ölçüde meme ağrısı çekmektedir. Öyle ki, bazı hastalar ağrıdan kurtulmak için memelerini cerrahi olarak aldırmayı (mastektomi) bile düşünebilirler.
Meme ağrısında görüntüleme:
Meme ağrısı olan bir kadında öncelikle yapılması gereken ultrason, mamografi ve emar gibi görüntüleme yöntemleriyle memeyi incelemek ve altta yatan bir hastalık olup olmadığını anlamaktır. Elle muayene, bu tür hastalarda hem yetersizdir hem de ağrı nedeniyle yapılması güçtür. Aynı şekilde mamografi de memeyi sıkıştırdığından ağrılı olabilir. Bu nedenle, en pratik yöntem ultrasonografidir, bazı durumlarda emar da yararlı olabilir.
Kanser meme ağrısı yapar mı?
Meme ağrılarının çoğu, genç ve orta yaşlı kadınlarda adet kanamaları ile ilgili ağrılardır. Bu hastalarda ağrı tipik olarak adetten birkaç gün önce başlar, adetten hemen önce maksimuma çıkar, adet başlayınca da azalır. Bazı kadınlarda ise ağrı memedeki kitlelere bağlıdır. Meme kanseri nadiren de olsa ağrı yapabilen bir kitledir, ancak genellikle ağrısız seyreder. Memede ağrı yapan kitleler mastit, abse gibi iltihabi olaylar ya da fibroadenom ve kist gibi diğer yer tutan oluşumlardır. Fibrokistik hastalığı olan kadınlarda, memede irili ufaklı kistler ve bağ dokusu artışı vardır ve bu kadınlarda meme ağrısı oldukça sıktır. Bazen de ağrı memeden değil göğüs duvarından kaynaklanabilir ancak bu ağrı meme ağrısı zannedilebilir. Bu gibi durumlar, ayrıntılı bir klinik muayene ve radyolojik görüntüleme ile birbirinden ayırt edilebilir.
Meme ağrısında kriyoablasyon yöntemi
Kriyoablasyon, 20 yıldan fazla bir süredir insan vücudundaki çeşitli iyi ve kötü huylu kitlelerin tedavisinde tüm dünyada başarıyla kullanılan bir tedavidir. En çok prostat, böbrek, akciğer, pankreas ve meme kitlelerinde uygulanmaktadır. Kriyoablasyon, 2002 yılında iyi huylu meme tümörlerinin (fibroadenom) tedavisinde ABD de onay almıştır ve günümüze kadar başarıyla kullanılmıştır. Son yıllarda, kriyoablasyon meme kanserinin tedavisinde de oldukça popüler olmuştur. Son çalışmalarda, memede nüks oranının cerrahi operasyondan bile düşük olduğu gösterilmiştir. Kriyoablasyonda, ultrason ya da tomografi rehberliğinde vücuttaki hastalıklı doku ya da tümöre özel iğneler yerleştirilir ve doku ya da tümör -140 dereceye kadar dondurularak tahrip edilir. Bu işlem sırasında doku içinde ağrıya yol açan sinirler soğuk etkisiyle tamamen ölür. Bunun sonucunda da, hastada meme ağrısı belirgin olarak azalır ya da tamamen ortadan kalkar. Kriyoablasyonun meme ağrısı olan hastalarda sağladığı en önemli avantajlar şunlardır:
1. İşlem lokal anestezi ile hasta uyanıkken yapılabilir. Soğuğun doğal lokal anestezi etkisi nedeniyle işlem tamamen ağrısızdır.
2. Kesi dikiş ve yara izi olmaz, tüm tedavi birkaç iğne deliğinden yapılır. Meme estetiği bozulmaz. İşlemden sonra hasta hemen normal yaşamına dönebilir.
3. Kriyoablasyon yıllarca kanser ağrılarının giderilmesinde de başarıyla kullanıldığından ağrı giderme konusunda son derece etkilidir. Meme ağrısı olanlarda başarı oranı %90 ın üzerindedir.
4. Dondurulan bölgelerde, fibroadenom ve kist gibi kitleler varsa onlar da dondurularak tedavi edilmiş olurlar. Böylece hem ağrı giderilir hem de altta yatan hastalık tedavi edilmiş olur.
5. Dondurulan bölgelerde, ultrason, mamografi ya da emarda görülemeyen kanser alanları varsa, onlar da daha büyümeden dondurularak tedavi edilir. Çünkü kriyoablasyon kanserli dokuyu da öldürebilen bir yöntemdir.