Vakum biyopsisi
Vakum biyopsisi, memede dünyada yaklaşık 20 yıldır hem tanı hem de tedavi için kullanılan son derece etkili bir yöntemdir. Vakum biyopsisinde amaç, memede saptanan şüpheli bir bölgeden ya da kitleden büyük bir parça almak ya da bazı durumlarda lezyonun tamamını çıkarmaktır. Bu nedenle, hem tanı hem de tedavi amacıyla kullanılabilir.
Vakum biyopsisi, lokal anestezi ve hafif sedasyon altında yapılır. En çok ultrason, bazen de mamografi ya da emar rehberliğinde uygulanabilir. Meme cildi uyuşturulduktan sonra, 3-4mm lik bir kesi açılır ve bu kesiden vakum biyopsi iğnesi kitlenin içine yerleştirilir. Cihaz çalıştırıldığı zaman, iğne hem kitleyi kendine doğru emer hem de içinde dönen bıçaklar sayesinde dokudan 3-4mm kalınlığında şerit şeklinde doku parçaları keser. Bu parçalar sürekli olarak dışarı emilerek küçük bir haznede toplanır ve sonra patolojik inceleme için gönderilir. İşlem sırasında, iğne bir kez kitleye yerleştirilir ve tüm işlem süresince aynı yerde kalır. Kitlenin küçük parçalar halinde tamamen dışarı alınması hem doktor hem de hasta tarafından ultrasonda izlenebilir. Vakum biyopsisi, fibroadenom gibi memenin iyi huylu tümörlerinde ameliyatsız tedavi olarak da kullanılır. Örneğin 3cm çaplı bir fibroadenom bu yöntemle yaklaşık 15 dakika içinde ciltteki 3-4 mm lik bir kesiden tamamen dışarı alınabilir.
BLES yöntemi de, bir doku ya da tümörün tamamının ya da büyük bir parçasının küçük bir kesiden ameliyatsız olarak dışarı alınmasını sağlar. Vakum biyopsisinden farkı, dokunun parçalar halinde değil bir bütün olarak alınabilmesidir. Aşağıda her iki yöntemin avantaj ve dezavantajları kıyaslamalı olarak verilmiştir.